Sunday, September 9, 2007

İber Yarımadası

Coğrafi konumu, yazları sıcak ve kurak geçen iklimi, büyük zeytinyağı, şarap ve meyve dışsatımıyla İber yarımadası, bir Akdeniz ülkesidir; ama kendine özgü özellikleri olan bir Akdeniz ülkesi.

Avrupa kıtasının güneyinde, Akdeniz sularının içlerine derinlemesine sokulan öbür iki yarımadanın (İtalya ve Balkan yarımadaları) tersine, dörtgen biçimli İber yarımadası, Avrupa'nın batı sınırında yer alır. Kuzey kıyıları ve Akdeniz kıyıları boyunca kesiksiz uzanan sıradağların yam sıra, yarımadamn geniş yayılma alam ve eni boyuna eşit biçimi (kuzeyden güneye 750 km, batıdan doğuya yaklaşık 800 km; toplam yüzölçümü 581000 km2) de, çevreden oldukça kopuk bir bütün oluşturmasına yol açar. Kıyıları çevreleyen sıradağlar nedeniyle, yarımadada yazın kuraklık, kışın soğuk artar ve denizden kıtamn iç kesimlerine ulaşmak güçleşir. İber yarımadası dörtgeninin 4 500 km'yi bulan çevre uzunluğunun 4 100 km'sini deniz kıyısı, 345 km'sini de kara sınırı (Pireneler) oluşturur; yani, kara sınırları, Avrupa'nın geri kalan kesimiyle ancak çok küçük bir bağlantı sağlayabilir. tb er toprakları, bu nedenle, bir yarımadadan çok bir adaya, iç yayla (meseta) çevresinde toplanmış küçük bir kıtaya benzer.

Bununla birlikte, topraklarının Güney Avrupa ülkeleri arasında eşsiz bir konumu vardır: İklim ve doğal görünüm bakımından Akdeniz ülkesi özellikleri taşımasına karşılık güneybatıya, batıya ve kuzeye ulaşımı sağlayan Atlas Okyanusu yönünde, bir ileri karakol gıbidir. Bu coğrafi konum, tarihinin bazı evrelerinde, yarımadaya, Orta Avrupa ile Atlas Okyanusu ve Kuzey Afrika arasında köprii görevi yüklenme, aynı zamanda da önce XIII. - XVI. yy'lar arasındaki Akdeniz ticaretinin gelişmesinde, sonra da Atlas Okyanusu'ndaki büyük iktisadi oluşumun gerçekleşmesinde, rol oynama olanağı vermiştir. Ne var ki, 1650'den sonra fiziksel konumu dışındaki bazı etkenler nedeniyle, İber yarımadasının iktisadi bakımdan gerilemesi, söz konusu denizlerde İngiltere ve Hollanda'nın ticaret üstünlüğü ile sonuçlanmış, Avrupa'daki tarihsel evrimi dışında kalan Portekiz ve İspanya, özellikle sanayi devrimi çağında (1850-1950), Avrupanın geri kalan bölümündeki gelişmelerden yararlanamamışlardır. Kaldı ki, İber yarımadası insanları hep bir ada halkı gibi davranmışlardır. Günümüzde bile, dış ticaretin büyük bölümü deniz yoluyla yapılmaktadır.

No comments: